Şahsiyet - İlk Bölüm İncelemesi


Şahsiyet uzun zamandır izlemeyi planladığım ama izlemeye henüz vakit bulabildiğim bir yerli yapım. İnternette epey övüldüğüne şahit oldum. Yerli yapımların televizyon denen çöplükten daha iyi olabileceğini gösterdiği için de PuhuTV'ye teşekkürlerimi sunarım.




Konusu Ne?

Agah Beyoğlu eski bir adliye çalışanıdır. Yıllar içerisinde adaletten şu veya bu şekilde kurtulan gerçek suçlular için bazı cinayetler planlar, ancak gerçekleştiremez.  Çünkü Agah Beyoğlu normalde bir karıncayı bile incitmeyecek kadar naif bir adamdır. Yıllar sonra bir gün alzaymır olduğunu öğrenir. Alzaymır sonucunda her şeyi unutacağını bilen Agah vicdan azabı duymayacağını da bildiği için eski planlarını gerçekleştirmeye koyulur.

Nasıldı? Spoiler.

Sanırım giriş paragrafı dizi ile ilgili fikirlerimi biraz olsun belli etmiştir. Henüz sadece ilk bölümünü izlemiş olmama rağmen dizinin hoşuma gittiğini de devamını merak ettiğimi söyleyebilirim. Ama aynı zamanda dizinin mükemmel olmadığını ve televizyondaki yerli dizilerden alışıla gelmiş dolgu sahnelerinin hala var olduğunu da söyleyebilirim.

Yeri gelmişken biraz Haluk Bilginer överdim ama herkes tarafından epeyce yapıldığı için o kısmı pas geçiyorum. Onun dışında 4 polis ve 2 aile bireyi olmak üzere 6 karakterimiz dah var. Agah'ın kızını ve torununu ekranda her gördüğümde gözlerim kanadı. Haluk Bilginer'in karşısında Arkadaşım Hoşgeldin sahnesine çıkan seyirci gibiler. Polisler yine kendince idare ediyor ve izlenebiliyor.

Diziyle ilgili uyuz olduğum şeyler de yok değil. Önceden yerli yapımlarda ışık mevzusu çok tekdüzeydi. Ekranın her köşesi cam gibi parlar ve nur saçardı. Yeni dizilerde/filmlerde biraz olsun bu ışık-gölge işini çözmeye başladılar. Ama yeni ışıkçılar da her tarafı pavyon gibi yapmayı pek seviyor. 65 yaşında adamın evinde neden kırmızı, mor, yeşil ışık var? Pavyonda mı yaşıyor bu adam? Tamam Beyoğlu'nda yaşıyor ama ışık hiç dışarıdan geliyor gibi değil. Sanki salonda konsomatris oturuyor gibi.


0 yorum:

Yorum Gönder

Powered By Blogger