Ghost In The Shel - Anime İncelemesi


Yazıya başlamadan önce klasik uyarılarımı yapmak istiyorum. Çok büyük bir anime gurusu değilim ve bu animeyi berbat ötesi bir çeviriden izledim. Çeviri o kadar anlaşılmaz ve kötüydü ki konuyu tam anlayabilmek için bir kaç tane yazı okumam gerekti

Ghost in the shell 1995 yılında çıkmış bir anime. Daha öncesinde ses getiren ama animesi kadar ünlü olmayan bir mangası var. Çıktığı yıllarda çok ilgi çekmeyen anime daha sonraki yıllarda kült bir film olmuş ve bir çok kişinin ilgisini çekmiştir.

Anime severler arasında epey ünlü olan bu filmiden live action fragmanını izledikten sonra haberim oldu.

■ Konusu (Spoilersız)

Ghost in the shell 2029 yılında çok yüksek teknolojiye ulaşmış bir toplumda geçiyor. Teknoloji o kadar yüksek ki insanlar bedenlerini bırakıp sibernetik bedenlere geçebiliyorlar. 2029 gibi 1995 yılına göre çok uzak görünen yıl 2017 yılında bizlere 12 yıl uzaklıkta. Yani 2029 bize 1995'den daha yakın. Geçmişte insanların çok mükemmel olacak uçacağız, kaçacağız dediği yıllarda yaşıyoruz sevgili okur.

Filmde olaylar birim 9 adlı gizli bir kurumun kuklacı adlı bir hackerı yakalamak için Binbaşı Kusanagi ve ekibini görevlendirmesiyle başlıyor. Binbaşı "ghost hack" yapabilen bu hackerın çok tehlikeli olduğunu ve kesinlikle yakalanması gerektiğini düşünüyor.


■ Detay Ver ve Yorumla (Spoilerlı)

Öncelikle yukarıda bahsi geçen ghost hack'in ne olduğundan biraz bahsedeyim. İnsanlar vücutlarından vaz geçip sibernetik bedenlere geçerken beyinleri de o sibernetik bedene aktarılıyor. Böylece beyin elektronik cihazlarla etkileşim kurabilen geliştirilmiş bir beyin haline geliyor. Buna da siber-beyin deniyor. Ancak üst seviye hackerlar insanların siber-beyinlerini hackleyip bilgi alma, anıları değiştirme ve sahte anı yaratma gibi işlemler yapabiliyorlar. Filmde kuklacı bu yöntemle siyasetçileri hackleyip bilgi çalabiliyor. 

Beyin bir insanın duygularını ve kişiliğini taşıyan parçası olduğundan insanlar her nekadar sibernetik vücut kullansalar da hala insan sayılıyorlar. Çünkü ruhları o bedenin içinde sayılıyor. Filmin ismi de buradan geliyor. Shell kullandıkları sibernetik vücut, ghost ise kişilerin ruhu/kişiliği.

Binbaşı ve ekibi kuklacıyı ararken sibernetik vücut üretimi yapan bir tesis hackleniyor ve  bir kadın vücudu üretiliyor. Üretilen bu vücuda bir kamyon çarpması sonucunda vücut 9. birimin eline geçiyor. Yapılan incelemelerde vücudun içinde bir insan ruhu(ghost) olduğu belirleniyor. Birim 9'un rakibi birim 6'nın yetkilileri gelerek bu vücudu kendilerinin yaptığını söylüyor. Amaçlarının kuklacıyı bu vücudun içine çekmek ve orada hapsetmek olduğunu belirtiyorlar. Beden birden canlanıyor ve kendisnin "proje 2501" adlı gizli bir projenin ürünü olduğunu söylüyor. Binbaşı bu konuşulanlardan şüpheleniyor ve bilincini bedeninden ayırıp bulunan bedene girerek kuklacının ruhuyla yüzleşmeye hazırlanıyor.

Yukarıdaki paragrafta anlattıklarım bana nasıl ya dedirtmişti. Binbaşı'nın bilincini/ruhunu bedeninden ayırtıp başka bir bedene bağlanabiliyor oluşu ve bağlandığı bedendeki ruh ile iletişim kurabilmesi acayip bir mevzu değil mi ? Ancak bir tesiste üretilen bu vücudun içinde biyolojik bir beyin yok? Nasıl oluyor da bu vücudun bir ruhu oluyor? Bu soru Kusanagi'ye varlığını sorgulatıyor. Ya ben de insan değilsem ve ruh sandığım şey yapaysa. Ya sayborgların da ruhu olabiliyorsa? Sorularını kendine soruyor.

Binbaşı planını gerçekleştiremeden birim 9 merkezine bir saldırı oluyor ve bedeni kaçırıyorlar.  Yapılan araştırmalarda proje 2501'in kuklacının ortaya çıkmasından önce başlayan bir proje olduğu ortaya çıkıyor.  Burada binbaşı ve adamları kaçırılan bedeni ele geçirmeyi başarıyor.  Kuklacı binbaşı'ya nasıl yaratıldığının hikayesini anlatıyor.

Anlatılana göre kuklacı proje 2501 adı altında üretilen bir program. Bu program birim 6 ve dışıişleri bakanlığı için insanların hayaletlerini hacklemek için üretilmiş. Bir çok ağda dolaşırken duygu sahibi olan bu program böylece varlığını tamamlamış olduğunu düşünüyor. Ancak bu programın ne olduğunun ortaya çıkması bakanlığın ve birim 6'nın canını sıkacağı için onu yakalamak istiyorlar.

Buradan sonrası önemli filmin en etkileyici konuşmaları Binbaşı Kusanagi ve Kuklacı arasında geçiyor. İzlediğim boktan çeviride bile az çok anlam çıkarılabiliyor. Kuklacı duyguları ve bir kişiliği/ruhu  olduğunu, bu yüzden de insan sayılabileceğini söylüyor. Ölümün nasıl olduğunu tadabilmek için kendisine benzer bir kişilik olan Binbaşı ile ruhlarını birleştirmek istiyor. Çünkü sibernetik bir vücuda da sahip olsa binbaşı hala bir insan ve ölmesi mümkün.

Binbaşı ve Batou
Birleşme işlemi gerçekleşirken birim 6 helikopterleri gelerek Binbaşı, Batou(Binbaşının arkadaşı ve adamı) ve Kuklacıya saldırıp Binbaşı ve Kuklacının vücutlarını parçalıyor. Batou'nun da kolu parçalanıyor. Birim 6 gittikten sonra Batou Binbaşının vücudunun parçalandığını ama beyninin zarar görmediğini fark ediyor ve Binbaşının kafasını tamir ederek onu çocuk bedeneninde bir sayborg bedenine aktarıyor. Filmin sonunda binbaşı ve kuklacı birleşmiş kişilikleri ile NewPort şehrinin dışında yaşamaya karar veriyorlar. Bir nevi özgür bir hayat.

■ Diğer Filmler

1. Ghost In The Shell - 1995 
2. Ghost In The Shell : SAC - 2002 
3. Ghost In The Shell II : Innocence - 2004 
4. Ghost In The Shell : SAC II - 2004 
5. Ghost In The Shell : Solid State Society - 2006 
6. Ghost In The Shell : 2.0 - 2008 
7. Ghost In The Shell : Arise - Border :1 Ghost Pain - 2013

■ Galeri

0 yorum:

Yorum Gönder

Powered By Blogger