Kasap #1 – İblisin Kokusu - Mis Gibi Yerli Çizgi Roman

Kasap'ın maskesi
Kasap Mart 2017'de Sırtlan Kitap'dan çıkan yerli bir çizgi roman. Çizeri ise daha çok Şehzade Yangını kitabıyla tanınan Selçuk Ören.

Kasap fasikül olarak çıkacakmış ve 4 bölümden oluşacakmış. Bütün bölümlerin 2017 yılı içerisinde çıkıp tamamlanacağı söyleniyor. İlk fasikül 7,5 TL ancak bazı internet sitelerinden 5 TL civarında da bulabilirsiniz. Ancak yerli çizgi romanlar konu olunca fiyatın bir kenara koyulması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu kültür ülkemizde biraz gerilemiş durumda. Eskiden Karaoğlan gibi Tarkan gibi efsaneleşmiş işler çıksa da yakın geçmişimizde bu tarz işleri sadece bu işin çok meraklıları takip ediyor. Ayrıca Türkiye'de fasikül olarak çıkan ikinci çizgi romanmış kendileri.

Kim Bu Kasap?

Ben yazılarımda normalde çok spoiler veririm ancak bu yazıda çok şey söylemeyeceğim. Zaten çok şey de bilmiyoruz. Henüz hikayenin sadece ilk fasikülü çıktığı için karakterin kim olduğunu, ne istediğini, motivasyonunun ne olduğunu bilmiyoruz. 

İlk bölümde Kasap hikayeye etkileyici bir giriş yapıyor. Şahsen ben anti heroları severim. Yani kemik sesi gelecek kardeşim. Bakınız: Rorschach. Kasap'da adaleti sağlamak için can yakmaktan çekinmeyen bir adam. Çizer Selçuk Ören bir röportajında şöyle diyor "Kasap, iyi olmak ve seri katil olmak arasındaki ince çizgide bir karakter. Kasap kötülere kafayı takmış ve onları kesiyor.". Bu tanımlama benim karakteri sevmem için yeterli.

Nasıl?

Aksiyon
Her çizerin kendi çizim tarzı vardır. Eğer çok çizgi roman okuyan biri değilseniz veya sadece popüler çizgi romanları okumuşsanız çizgi biraz değişik gelebilir. Ancak kesinlikle rahatsız edici değil. Üçüncü sayfaya geçmeden çoktan alışıyorsunuz. Ben çizgi romanı okuyup sonra kare kare inceleyen biri olarak iki şeyi çok sevdim. Birincisi mekanları geniş açıdan çizerken bir sürü detay çizilmiş. Detay derken araya gizlenmiş mesaj gibi değil. Örneğin güverteyi çizerken borular vanalar vidalar her şey incik cıncık çizilmiş. Belki bu bir çok insan için normal de olsa genelde haftalık mizah dergilerini takip eden benim için değişik bir şey. Çünkü haftalık dergilerde doğru düzgün detay çizen çizer yok.

İkinci olarak aksiyon sahneleri hoşuma gitti. Karakter adamın kolundan tuttu, büktü, kıvırdı, aha ağzına vurdu gibi hareketleri görebiliyoruz. Sonuçta Kasap uçan kaçan "süper-kahraman" sınıfından değil de sokaktan bir adam olduğu için bu tarz "ağıza koyulan tekmükler" önemli.

Sonuç olarak okumamanız için hiç bir neden yok. Alınız okuyunuz. Ben en kısa zamanda Şehzade Yangını'nı da okuyacağım.

0 yorum:

Yorum Gönder

Powered By Blogger